Deselerdi ki; ” Bir gün, bir yeğenin olacak ve bir bayram sabahı, Cunda’ya giden yolun başlangıcındaki parkta, neredeyse denizin dibinde, küçük bir çam ağacının altında oturup bir süre hic konusmadan denizi seyredeceksiniz ve o küçük elini bacağının üzerine koyacak, sen de ona sarılacaksın. Ardından teyze, deniz, gemi, taş, bıcı ( yuzmek ) ve cup ( denize atlamak ) konularında derin bir sohbet edeceksiniz.” Dinlerdim, gülümserdim, dilerdim herhalde ama o aniçin uzak gelebilirdi bana. O an için bana uzak gelebilecek bu tasvir, geçtiğimiz bayram bir sabah gerçek oldu. Neredeyse bütün aile kahvaltıya gitmiştik. Sonra bir ara iki yaşındaki deniz aşığı yeğenim ve ben yolun karşısına geçtik. Parktaki küçük bir çam ağacının altına yanyana oturduk ve bir anda ikimiz de hiç konuşmadan denizi seyretmeye daldık. Bu durum uzunca bir süre devam etti. Bir an için kendime geldim ve düşünmeye başladım. Yeğenim o an kaç yaşındaydı? Yoksa ben denizi seyrederken ufaklığı alıp yerine büyük halini mi bırakmışlardı? Biran yangözle yan tarafıma bakacakken bacağımın üzerinde henüz iki yaşında olan bir kol ve el gördüm de içim rahatladı ve ardından “teyze” diye söze başladı ve biz teyze yeğen sarmaş dolaş ” deniz, gemi,tekne, balık, cup, bıcı, taş ve ağaç” konulu derin bir sohbete başladık 🙂 Sohbetimiz ne kadar sürdü bilmiyorum ama o süre zamanın ne kadar geniş ve paha biçilemez olduğunu bir kez daha hatırlattı bana. Zamanın içinde saklı pek çok süpriz var, frekans var ve bunları ne zaman, kiminle, nerede yakalayacağınız, paylaşacağınız belli olmuyor.
Allah tüm çocukları korusun…
Deselerdi ki…
Not: Yukarıdaki fotoğraf iki yaşındaki elin çektiği ilk fotoğraf. Teyze yeğen denizi seyrettikten sonra. İlk fotoğrafını Ayvalık’ta çekti. Kısmet işte 🙂
Bilirim yeğen sevgisinin çok yoğun bir sevgi olduğunu, teyzelerin anne yarısı olup en az anne kadar çok sevildiğini kendi teyzemden dolayı. Ah keşke benim de yeğenlerim olsaydı da diğer tarafinı da deneyimleyebilseydim bağlantının 🙂
BeğenBeğen
🙂 Emin ol ki, kendi çocuğun kadar seviyorsun onları. Benim çocuğum olsaydı da yine de çok severdim yeğenimi, kendi çocuğumu sevdiğim gibi.
Arada fark olmadığını düşünüyorum, tek kirpiğine bakarken bile içi titriyor insanın.
BeğenBeğen