
Aslında bugünlerde Ayvalık’ta olmam gerekiyordu fakat gelin görün ki orada olamadım bazı sebeplerden dolayı ve kulunu seven Allah, Ayvalığı yolladı bana 🙂 Ayvalık, Ege kıyısından Haliç’in kıyısına taşındı çok şükür ve ben İstanbul’dayken Ayvalık’ta olup, Ayvalığın tadını çıkardım sevgili dostlar.
Tamam, Ayvalık dört günlüğüne İstanbul’daydı, olsun ! Bu kul yani bendeniz Ayvalığa gitmiş kadar oldum mu ? Oldum. Ayvalık tekrar Ege’ye taşındı mı? Ne yazık ki evet! Kalsaydı keşke, alışmıştık ne güzel …
11 – 14 Eylül tarihleri arasında, Feshane’de Balıkesir tanıtım günleri vardı ve ben de dün fırsat bulup gidebildim. Balıkesir, tüm ilçeleriyle oradaydı. Yalan yok, Feshane’ye gittiğimde doğruca, Ayvalık standına gittim ve kaldım. En güzel stant Ayvalık standıydı. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Klasik stant anlayışıyla ilgisi olmayan, etrafı, üzeri açık bir stanttı. Özgür bir stanttı ki; Ayvalık’ta insan kendini öyle hisseder zaten. Hele o kapılar… Kapıların üzerindeki1800 lü tarihler… Taş Kahve birebir karşınızda… Özenle hazırlanmış kitaplar, broşürler, haritalar… Anlatabileciğim çok şey vardı ama kelimeleri bulamıyorum çünkü Ayvalık yaşanılacak bir yerdir.
Başta Sayın Başkan Rahmi Gençer olmak üzere, bugüne kadar Ayvalık’taki tüm kültür ve sanat etkinliklerini düzenleyen ve bu standın yapımında, kurulmasında emeği geçen ve tanıtım günleri boyunca görevli olan herkese saygılarımı sunuyorum. Standa vuruldum.
Dün özgürdüm, dün İstanbul’dayken Ayvalık’ta olmanın tadını çıkardım. Buyurun şimdi de sıra sizde… İnşallah çektiğim fotoğraflar, sizlere de yaşadığım duyguları size biraz olsun hissettirir …
