“Dün gece kıyıda oturup yıldızları saydım.”
Hayat size her zaman güzel süprizler yapar!
Gectiğimiz Salı günü değerli yazar Bekir Çoşkun’un (@bekircoskunsozcu ) Cunda isimli şiirini aradım. Tabii ki internette değil, bende basılı olanı vardı. Dosyalarımın içlerinde aradım, taradım ama bulamadım. Kaybettiğimi sanmıyorum çünkü bu şiirin değeri ve önemi benim için farklıdır ve ne zaman içimden gelse okurum şiiri yine de bulamayınca aramayı bıraktım.
( Hatta bu şiiri önce gazetede okumuştum. Bir süre sonra da şiiri basmak için internette aramış bulamayınca da Bekir Coşkun’a elektronik posta yollamıştım ve kendisi hemen ilgilenip benimle birlikte şiiri internette aramıştı. )
Derken dun sevgili Bekir Coşkun’un yeniden yazmaya başladığını öğrenince nasıl mutlu olduğumu anlatamam. Brn de, Ayvalık ve Cunda sever bir okuyucusu olarak yeniden yazmaya başlayacağı günleri bekliyordum. Siz de beklemiyor muydunuz?
Kendisine en içten dileklerimle hoşgeldiniz diyor ve sizleri Cunda şiiriyle başbaşa bırakıyorum.
Vaktinizi ayırıp yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
Not: Şiiri, Hürriyet Gazetesi’nin internet sitesinde bulup yayinladim. Hatırladığım kadariyla son dizede “son” kelimesinin yerine “sol” kelimesi yazmalıydı diye hatırlıyorum.
Cunda…
DÜN gece kıyıda oturup yıldızları saydım.
Hatırladım gülüm.
Efkárlandığım bir gece.
İkisini kül tablasında söndürmüştüm.
*
Sabahları güzel olur buralar.
Kızıl mı kızıl, güneşin Kazdağları’nın arkasından bir çıkışı var…
Denizin kokusu, zeytin ağaçları.
Birbirine girmiş pembe-beyaz akasyalar.
Balıktan dönen tratalar.
Nedense her zaman kuşlar uçuşur tepelerinde.
Cunda‘nın kıyısına oturup, gözlerimi kısıp saydım.
İki eksik çıktı martılar.
Hatırladım gülüm.
Dileğimdi, oralarda görürsen…
Kanatlarında sana selamım var.
*
Yavaş yavaş sonbahar geldi.
Yazlıkçılar bir bir gittiler.
Kepenkleri kapalı bir ev bana her zaman hüzün verir de görünce canım sıkılır.
Tırmanıp kepenklerini açasım gelir elin evinin. Ve gelip geçene ‘‘Buyursunlar evdeyiz’’ diyesim…
Ama deli derler adama.
Ve evsiz kalmış kediler.
Benim gibi şaşkın her biri.
Yine keder içinde, hüzünlü bakışlarla bahçe duvarlarının üzerine sırayla tünediler.
*
Dün sonbaharın ilk yağmuru da yağdı Cunda‘ya.
Baktım da; denizin dahi yağmuru beklediğini hissettim. Dalgalar, sanki damlaları karşıladılar.
Coştu deniz…
Demek ki; deniz olsan da damlalara ihtiyacın var.
Neyse…
Sonbahar güzel oluyor buralarda.
Ama ben ayrılıklara dayanamam.
Dün yağmur damlalarını saydım.
İki eksik çıktı.
Hatırladım gülüm.
Birini sağ yanağıma, öbürünü son yanağıma dökmüşüm.
6 Eylül 2003 Bekir Çoşkun
Sevdiğimiz şeyleri tek tek saydığımızda sanki daha çok farkına varıyoruz her birinin…
BeğenLiked by 1 kişi
Evet, haklisin. Sevdigimiz seyleri saydikca hem daha cok fark ediyoruz onlari hem de cogaliyorlar sanki.
BeğenLiked by 1 kişi